“Engelli Bireylerin Hak Temelli Katılım Hakkının Güçlendirilmesi” projesini konuştuğumuz İzmir Anadolu Engelliler Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Buca Belediyesi Meclis Üyesi Gündüz Koçak, “Engelli örgütlerinin katılım hakkının geliştirilmesi için sivil toplum odaklı araçları etkili ve sürdürülebilir bir şekilde aktif olarak kullanmaları ve ilgili konularda farkındalıklarının arttırılması gerekmektedir” dedi.
İzmir Anadolu Engelliler Derneği’ni tanıyabilir miyiz?
İzmir Anadolu Engelliler Derneği, engelliler, kronik ya da süreğen hastalar gibi sosyal, ekonomik ve psikolojik mağduriyet ve kısıtlılık yaşayan, ayrımcılığa, istismara ve hak kaybına uğrayan risk altındaki sosyal grupların kanun, anayasa, uluslararası sözleşmeler ve evrensel hukuk ilkelerinden doğan tüm haklarından ayrıma uğramadan, eşit yaşam hakkı sınırları içerisinde faydalanmalarını, bu alanda kanunların, anayasanın ve uluslararası sözleşmelerin Türkiye’de uygulamaya hâkim kılınması için faaliyet gösterme amacındadır. Bu bağlamda dernek engellilerin medeni haklar, sağlık, eğitim, istihdam, ulaşım, erişim vb alanlarındaki hak kayıplarından ve/veya uğradıkları ayrımcılık sorunlarından yola çıkarak, bir taraftan bu sorunların çözümü için her türlü iletişim kanalını kullanarak kamuoyu yaratmayı, diğer taraftan da kamu kurum ve kuruluşları nezdinde girişimlerde bulunmayı hedeflemektedir. İzmir Anadolu Engelliler Derneği, uluslararası sözleşmeler kapsamında Avrupa Sosyal Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi uluslararası hak arama zeminlerde çözümler aramayı hedeflemektedir.
Engelli haklarının geliştirilmesi için hangi faaliyetleri gerçekleştirmektesiniz?
İzmir Anadolu Engelliler Derneği; İzmir başta olmak üzere farklı illerde ikamet eden engelli bireylerin ve engellilik çalışmalarına ilgi duyan profesyonellerden oluşmaktadır. Dernek, engellilik alanında yapılan çalışmalarını ‘hak temelli’ bir bakış açısıyla yürütmektedir. Dernek, engellilik alanında Türkiye’nin de imzacısı olduğu ve uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış temel hakların uygulanmasını amaçlamaktadır. Bu genel amaç içerisinde derneğimiz kurulduğu günden itibaren yerel düzeyde engellilerin ulusal ve uluslararası sözleşmelerde garanti altına alınan hakları bağlamında güçlendirilmesi için çalışmalarını sürdürmektedir. Genel olarak değerlendirdiğimizde derneğimiz, engellilerin ve engelli alanında çalışan kişi ve örgütlerin kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesine katkıda bulunmak, engellilerin kamu hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırmak ve onları ilgili alanlarda mentörlük çalışmaları ile desteklemek, kamu ve yerel yönetimlerde engellilerin ihtiyaçlarına ilişkin duyarlılığı yaratmak ve bu konuda sosyal dahil etme modeli geliştirmek, engelli hakları alanında çalışan örgütlerin ve kişilerin kendi aralarında ve kamu kurumları, yerel yönetimler ve özel sektör arasında karşılıklı iş birliği alanlarına katkı sağlamak ve en son olarak engellilerin yerel ve ulusal düzeyde karar alma sürecine etkin katılımlarını güçlendirecek çalışmalarda bulunmak konularında faaliyetler gerçekleştirmektedir.
Engelli örgütlerinin özellikle yerel düzeyde ilgili konularda kapasitelerinin geliştirilme ihtiyacı, engellilerin etkili katılım hakkının kullanılmasını zorlaştırmaktadır. Bu çalışma ile birlikte engelli örgütlerinin katılım hakkının geliştirilmesine sivil toplum odaklı araçları etkili ve sürdürülebilir bir şekilde aktif olarak kullanmaları ve ilgili konularda farkındalıklarının arttırılması hedeflenmektedir.
Yakın zaman içerisinde “Engelli Bireylerin Hak Temelli Katılım Hakkının Güçlendirilmesi” projesini gerçekleştireceksiniz. Genel olarak projede neyi amaçlıyorsunuz? Çıktılarınız neler olacaktır?
“Engelli Bireylerin Hak Temelli Katılım Hakkının Güçlendirilmesi” projesini Engelliler Konfederasyonu ve Türkiye Engelliler Meclisi Alt Hibe Programı kapsamında Avrupa Birliği finansal desteği ile gerçekleştirmekteyiz. Engelli bireylerin, uluslararası engelli hakları sözleşmesi ve insan hakları sözleşmesinde yer alan “katılım hakkı” bağlamında güçlendirilmesini sağlamak, yerel düzeyde engelli hakları alanında çalışan STÖ’lerin hak temelli katılım hakkı doğrultusunda izleme, savunuculuk, araştırma ve dijital iletişim konularında kapasitelerinin güçlendirilmesine katkıda bulunmak projenin temel amacıdır. Projenin engelli hakları alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin karar alma süreçlerine katılımlarının güçlendirilmesine faydalı olması beklenmektedir. Saha çalışmasında elde edeceğimiz verilerin analiz edilerek eğitim programlarının içeriklerinin geliştirerek katılımcı bir şekilde hazırlanacak sürecin projenin sürdürülebilirliğini olumlu yönde etkileyeceğini düşünmekteyiz. Ayrıca proje ile engelli örgütlerinin yenilikçi yöntemleri ve araçları tanımaları ve bu kapsamda günümüz dünyasına uygun savunuculuk ve izleme yapmalarının kolaylaştırılması amaçlanmaktadır. Eğitim faaliyetlerinin katılımcı ve içerikleri itibariyle cinsiyet eşitliğine uygun olarak tasarlanması hedeflenmekte olup erkek egemen engelli STÖ’lerin engelli kadın ve LGBTİ engelliler konusunda da farkındalıklarının arttırılması sağlanacaktır. Bu yönüyle de çalışmamızı yenilikçi ve kapsayıcı bulmaktayız.
Engelli bireylerin, kendilerini ilgilendiren bütün konularda yerel ve ulusal düzeyde karar alma süreçlerine katılım hakkı bulunmaktadır. Ne yazık ki sayıları hızla artmasına rağmen, yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde engelli hakları alanında çalışan STÖ’ler etkili katılım araçlarını kullanamamaktadırlar. Bu ihtiyaç analizi engelli örgütleri tarafından dile getirilmekte ve farklı araştırma raporlarında belirtilmektedir. Engelli örgütlerinin özellikle yerel düzeyde ilgili konularda kapasitelerinin geliştirilme ihtiyacı, engellilerin etkili katılım hakkının kullanılmasını zorlaştırmaktadır. Bu çalışma ile birlikte engelli örgütlerinin katılım hakkının geliştirilmesine sivil toplum odaklı araçları etkili ve sürdürülebilir bir şekilde aktif olarak kullanmaları ve ilgili konularda farkındalıklarının arttırılması hedeflenmektedir.
Özellikle hak temelli engelli haklarının 21.yüzyıl dinamiklerine göre geliştirilmesi konusunda yenilikçi araçların tanıtılması ile katılım konusunda farklı yöntemlerin geliştirilmesi konusunda projenin katkısının yüksek olacağını düşünmekteyiz.
Engellilerin sağlık durumlarına indirgeyen tıbbi, hayırsever ve ataerkil paradigmanın, hem otoritenin hem de sivil alanın önemli bir kısmında yaygın bir biçimde yeniden üretilmesi, hak temelli mücadeleyi kısıtlamaktadır. Bu açıdan, engelli bireylerin de ‘Evrensel İnsan Hakları’ bağlamında süreçlere entegre edilmesi vurgulanmalıdır.
Engelli KPSS’nin pandemi koşulları gerekçe gösterilerek ikinci kez ertelenmesi konusunda ne söylemek istersiniz?
2 yılda bir yapılan Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (EKPSS) bu yıl Covid-19 salgını nedeniyle ikinci kez ertelenmesini anlamlı bulmamaktayız. 2020 yılının sonuna kadar EKPSS puanı ve kurayla atamaların gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyor, engelli vatandaşların atamalardan kaynaklı olarak sıkıntı yaşadığını görüyoruz. Pandemi şartları ve kotaların doluluğa yakın olması gerekçe gösterilerek 2020 yılında engelli memur istihdam edilmemesi kabul edilemez. 2020 yılında da engelli memur atamasının yapılması için bir an önce adım atılmasını istiyoruz. İki yılda bir yapılan Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS), Nisan 2020 için planlanmışken Covid-19 salgını nedeniyle ertelenmiştir. Pandemi nedeniyle ertelenen diğer sınavların çoğu yaz döneminde yapılmışken, EKPSS 8 Eylül Salı günü ikinci defa belirsiz bir tarihe ertelenmiştir.
Pandemi döneminde diğer merkezi sınavlar devam ederken EKPSS’nin ertelenmesi haksız bir uygulamadır. Engellilere yapılan bu ayrımcılığı kabul etmemiz mümkün değildir. Merkezi sınav sistemi ÖMSS/EKPSS sonrası, sınav sonuçlarına göre ve kurayla; 2012 yılında 5254, 2013 yılında 5926, 2014 yılında 5567, 2015 yılında 6271, 2016 yılında 5812, 2017 yılında 2363, 2018 yılında 2150, 2019 yılında ise 1041 kadroluk atama olmak üzere her yıl en az bir atama yapılmıştır. Pandemi şartları ve kotaların doluluğa yakın olması gerekçe gösterilerek 2020 yılında engelli memur istihdam edilmemesi kabul edilemez. 2020 yılında da engelli memur atamasının yapılması için bir an önce adım atılmasını istiyoruz. EKPSS’den 80 üzeri puan alıp atanamayan binlerce engelli aday olduğunu, bunların arasında ön lisans ve lisans mezunları olan nitelikli çok sayıda engelli adayın bulunduğunu ve kurayla atama bekleyenlerin de sayısının oldukça fazla olduğunu biliyoruz.
Öte yandan, 2020 yılının ilk 6 ayında kamuya çok sayıda atama yapılmıştır. Sadece Sağlık Bakanlığı, KPSS puanıyla farklı statülerde 50 bin personel almış ancak EKPSS puanıyla alım yapmamıştır. Gaziler, şehit yakınları ve devlet korumasında yetişenler için 2020 yılında üç bin atama yapılırken, istihdamda özel politika gerektiren engelliler için atama yapılmaması dikkat çekicidir. Covid-19 vaka sayısının artışı ve sonbahar aylarında yaşanacak durumun belirsizliğini koruduğu, pandemi nedeniyle özel sektörde çalışan çoğu engellinin ücretsiz izne ayrıldığı, pandemi devam ettiği sürece ve süreç bitiminde işsiz kalma riski göz önünde bulundurulduğunda; engellilerin atamaları için farklı ve acil önlemlere ihtiyaç vardır.
Son olarak engelli haklarının güçlendirilmesi için önerileriniz nelerdir?
Öncelikli olarak engellilere yönelik kapsamlı ve bütüncül politika/kurumsal çerçevelerin ve güncel alt kırılımlı demografik verilerin oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Şöyle ki; farklı alanlarda uygulanan politikaların birbiri ile uyumsuzluğu sonuç alınmasının önündeki temel engellerden birisidir. Ayrımcılığı ortadan kaldırmaya ve özellikle katılımcılığı teşvik etmeye yönelik uluslararası bir çerçeveye ve bunun BM üye devletlerince iç hukuklarına entegre edilmesi gerekmektedir. Engellilerin sağlık durumlarına indirgeyen tıbbi, hayırsever ve ataerkil paradigmanın, hem otoritenin hem de sivil alanın önemli bir kısmında yaygın bir biçimde yeniden üretilmesi, hak temelli mücadeleyi kısıtlamaktadır. Bu açıdan, engelli bireylerin de ‘Evrensel İnsan Hakları’ bağlamında süreçlere entegre edilmesi vurgulanmalıdır. Engelli bireylerin öz-örgütlülük seviyeleri artırılmalıdır. Fakat aynı zamanda bu örgütlülük kamudan özerk, uluslararası fon yapılarına erişilebilir ve kapasite gelişimleri için destek sağlanmasına ihtiyaç söz konusudur.